Göksu Deltası
Hakkında
Türkiye’nin Uluslararası Ramsar sözleşmesine göre koruma statüsü kazanmış 5 önemli sulak alanlarından biri olan Göksu Deltası, Çukurova’dan sonra 2.büyük deltası Mersin‘in batısında Göksu nehrinin taşıdığı alüvyonlar denizel çökellerin birikimiyle oluşmuştur. Silifke ilçesine bağlı 4 belde ve 7 köyden oluşan bir kıyı ovasıdır. Denize döküldüğü yerde irili ufaklı dalyan ve göller mevcuttur.
Bu delta doğal yapısını korumuş nadir alanlardan biri ve tam 234 tür kuşa da ev sahipliği yapmaktadır. Bunlardan 79 tanesi de Avrupa koruma statülerine göre tehlike altında olan türler. Dünyada nesli tehlikede olup Türkiye’de yalnızca bu deltada üreyen kuş türleri arasında Papaş Patka, Yaz Ördeği, Saz Horozu, Küçük kuğu, İzmit yalıçapkını gibi türler bulunmaktadır.
Toprak kullanımı, avcılık, kıyı alanlarındaki yuvalanma alanlarını yok olması, balıkçılık. Göksu Deltasının bu tehditlerden uzak olmadığı hem sivil hem de bilimsel kuruluşlar tarafından hazırlanan birçok raporda yer almaktadır.
Bu özel koruma bölgesi aynı zamanda Göksu Deltası Kuş Cenneti olarak da bilinmektedir. Akgöl ve Paradeniz Lagünü’nü de içine alan bu delta AB Projelerine de dahil edilmiştir.
Göç zamanlarında ve kış aylarında kuş popülasyonunun bir hayli arttığı Göksu Deltası’nda Türkiye’deki 450 kuş türünden 328’i görülebilmektedir. Göksu Deltası aynı zamanda, ulusal ve uluslararası öneme sahip 140 kuş türünden 106’sına, dünya çapında yok olma tehlikesi altında olan 24 kuş türünden de 12’sine ev sahipliği yapmaktadır.
Kuş cenneti olmasının yanında bölge; mavi yengeç, caretta caretta ve yumuşak kabuklu nil kaplumbağalarının da ana yumurtlama bölgesidir. Göçmen kuşların uğrak bölgesi olan bu delta yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çektiği kadar, deniz ve kuş bilimcilerinin de ilgisini çekmektedir.
Göksu Deltası arkeolojik kazılarla da dikkat çekmektedir. Bölgede üç adet Hitit dönemine ait olduğu düşünülen höyük kalıntıları bulunmaktadır. Paradeniz Lagünü ve Akgöl civarında Roma dönemine ait kalıntılara da rastlanmaktadır.