Kanlıdivane
Mersin‘e 50 km uzaklıkta yörenin en ilgi çeken yerlerinden bir olan Kanlıdivane yada Antik dönemlerdeki ismi ile Kantyeleis, 14. yy ortalarında keşfedilmiş olup, yerleşimin hakkında MÖ 3 yy ait yazıtlar bilinmektedir. Kent MS 4 yy en parlak dönemini yaşamıştır.
Kente kesme taş ile yapılmış bazilikalar, su sarnıçları, caddeler, anıt mezarları, kaya kabartmaları gibi zengin kalıntılar günümüze kadar gelmiştir. Bu kalıntıların çoğu Roma ve Bizans döneminden kalma. Kanlıdivane ismi eski çağlarda yaşananlara verilmiş olmalı. Roma döneminde suçluların bu derin çukurlara atılarak cezalandırıldığı bilinmektedir. Çukurun kuzey tarafında kentin şu anda ayakta kalan tek büyük yapıtı olan bazilikanın duvarları yükselmektedir. Obruğun 200 metre kuzeydoğusunda bulunan Aba Mezar anıtı, kentin olba ile ilişkisini gösteren bir kanıttır.
Antik kentte ayakta kalan çok yapı yok ama günümüze kadar gelebilmiş bazı kalıntılar var. Bunlardan biri Bizans döneminde şehri iyi bir Hıristiyanlık merkezi haline getiren ve ismini Neopolis olarak değiştiren Bizans İmparatoru II. Theodosius‘un döneminden kalma Bizans kilisesi.
Antik kent çevresinde birçok nekropol alanı görmek mümkün. Roma döneminden kalma bir mezarlık olan obruğun 450 metre batısındaki Çanakçı Kaya Mezarları, obruğun yakınındaki üç sütunlu anıt mezar ile birlikte obruğun 250 metre kuzeybatısında yer alan Aba ve ailesinin mezarı görülmeye değerdir.
Kanlıdivane giriş ücreti ve ziyaret saatleri nelerdir?
Bizans’tan sonra Türkmen aşiretler tarafından kışlak olarak kullanılan antik kentin çevresinde birçok Müslüman mezarlığı görmek mümkün. Günümüzde SIT alanı olarak ilan edilene kadar da köy hayatı burada varlığını korumuş.